Kitlelerden Öğrenmek

Gezi dört yılı arkasında bırakırken ayaklanmanın ardından egemenlerin düştüğü yönetememe krizi ve iç çelişkileri halen çözülebilmiş değildir. Ayaklanmanın ardından sallanan AKP iktiarı bugün ancak zor yoluyla ayakta kalabilmekte.

Gezi’nin en büyük mirası şüphesiz sokakta hak arama geleneğini geniş kitlelerde meşrulaştırmasıdır. Halklar nezdinde sokaklar meydanlar aracılığıyla iktidarların koltuklarını sallayabileceği gerçeğine 21. yy halkları yeniden ikna olmuşlardır.

Daha önce devlet şiddetiyle tanışmamış milyonlar, militan sokak mücadeleleri yürütmüştür. Devletin kurulduğu günden bu zamana yarattığı hegemonya barikatlarda ezilenlerin attığı her taşta tuzla buz olmuştur. Durumun kendisi toplumsal bir alt üst oluşa işaret eder.

Yok Sayılanlar, Yok Sayanlara Direniyor!

Devletin faşizan politikalarının teşhir olması halklar arasına örülen şovenist duvarlar yıkılmıştır. Kürt halkının yıllar boyunca uğradığı devlet terörünü geniş kesimlerce kabul görmeye başladı. Kürt halkına uygulanan zulmün karşısında ki cepheyi genişletti. Gezi sonrası halkların birlikte yürüteceği mücadelenin önü açılmıştır.

Ayaklanma sırasında penguen medyasının yalanları Türkiye’nin batısında ortaya çıktı. “Bize burada herkesin gözü önünde yalanlar söyleyenler, kürt halkına neler yapmıştır” diyenlerin sayısı çoğaldı.Medeni Yıldırım’ın Lice’de karakol direnişinde ölümsüzleşmesiyle kurulan bağlar, derinleşerek devam etti. Ayaklanma gençler bakımından Rojava Devrimi’ni anlamanın önünü açtı. Gençlik devrimle temas etmek istedi. Kobane direnişinde tutulan sınır nöbetlerinde, çadır kentlere ulaştıran yardımlarda ve devrimi savunmakta somutlaştı.

Gezi sonrası ezilen kimliklerin mücadelesi daha görünür ve birleşik verilir hal aldı. LGBTİ+ yıllar yılı bir başlarına yürütükleri var olma mücadele milyonlara mal olmuştur. Özgürlük mücadelesinin bir barikatı olmuştur. Cinsiyetçi ve Homofobik anlayışları yıkılması bakımından özgürleşmenin bir yanını oluşturdu. Taksim’de onbinlerin katıldığı Onur Haftası’nı ve homofobi karşıtı mücadeleyi miras bıraktı.

Kadın renginin belirginliği ise başka bir gerçekliğin ifadesiydi. Erkek-tekçi baskının karşı kadınların yıllar yılı biritirdikleri öfkenin patlamasıydı. Yaşam alanlarında yok sayılmaya, erkek baskısının ardında ezilmenin reva görüldüğü kadınlar, direnişleriyle özgürlüklerinin peşine düştüler. Erkek sisteme mücadele eden kadınların elleriyle yarattığı bir mücadele mevzisi yarattı.

Direnişi Yeniden Öğrenmek!

Gezi ayaklanmasında politik mücadelelerin yürütüldüğü araçlar ve biçimler değişikliğe uğradı. Özellikle Gezi’nin en dinamik öznesi gençliğin yarattığı bir değişimdi bu. Alışılagelmiş duvar yazılaması, alışılmışın dışında sloganlarla duvarlara işlendi. Sloganlar yaratıcı olduğu kadar çaresiz bıraktı beyaz kasklı devleti. Direnmenin binbir yöntemi ortaya çıktı. Kimi ezgileriyle direndi kimi klavesiyle. Twit atarak ayaklanma örgütledi gençler. Devletin yasaklarına karşı VPN kurdular.

Tekçi ve saldırgan devlet gerçekliğinden en büyük payı yaşam tarzı ve alanları gittikçe daralan gençler alıyor. Bu durum gençliğin sokak eylemlerinin önemli bir öznesi haline getiriyor. Bugünün direnişleri Gezi’de gençlerin yarattığı biçimlerle yürütülüyor. Gezi’nin dili ve yaratıcılığı rengini veriyor. Kitlelerin sokaklara aktığı her durumda Gezi’nin sloganları atılması somut bir gerçekliğin ve talebin yansıması.

21.yy ayaklanmalarının en temel benzerliği sosyal medyanın belirgin rolüydü. Arap baharından, ABD’de gelişen işgal et eylemlerine kadar neredeyse tümü sosyal medyadan örgütlenmişti. Gezi sosyal medya direnişlerini bu coğrafyaya getirdi. Ayaklanmaya katılanların çağrılarını yaydığı geniş bir propaganda alanı sundu. Sadece bununla sınırlı kalmayarak atılan her bir paylaşım ayaklanmanın silahını dönüştü. Toplamda politik özgürlükler mücadelesinin büyütüleceği bir başka alan yarattı.

Marx, Komünist Manifesto’da yapılmasını zorunlu gördüğü tek “düzeltme”yi, Parisli komüncülerin devrimci deneyimiydi. 18. Brumaire’nin son bölümünde Paris Komünü’nden yola çıkarak gelecek devrim girişimlerinin bürokratik ve askeri yapı olan devleti ele geçirmek değil, yıkmak gerektiği gerçeğinden bahseder. 16 gün boyunca devam eden Gezi Parkı’nda kurulan komün, bu gerçekliğin bir yansımasıydı. Sömürü ve zulüm dolu devlet düzenin alternatifini işaret etti.

Gezi ayaklanmasının en büyük mirasi ise şüphesiz kitlelerin gücünü ortaya çıkarmasıydı. Yıllarca devletle karşı karşıya gelmemişlerin, devlet hegemonyasını parçalamasını izlettirdi. Özellikle tekçi-faşizan devlete karşı bu topraklarda özgürlük arayışının ne denli derinlemesine olduğunu gösterdi. Devrim düşü kuranlara işaret ettiği en önemli nokta, örgütlü kitlelerin yenilmez olduğudur.