Gazapizm Rüzgarıyla Rapin İsyanı ve Çağrısı – Bahar Yıldız

Tekdüze akan notalara karşı çıkıştır rap. Jazz’la R&B’yi, Blues’u karıştırmak, bilindik kafiye kalıplarından çıkıp ritmi yakalamak/yaratmaktır. Ötekinin sözüdür; Amerika’da siyahiler, Fransa’da Araplar, Almanya’da Türkler rapin öncüleridir. Bir kimliğe ait olmanın gereklerine uyamayanların, ötekilerin, uyumsuzların tek nefeste kurdukları cümleleridir. Yani rap politiktir. Daha doğrusu ‘rap harekettir ve de politiktir’. Bu nedenle rapi anlamak oldukça güçtür. Bu güçlük hızla söylenişten değil, anlam yüklülüktendir.


Bu günlerde de ölüleri harekete çağıran bir Gazapizm rüzgarı var. Üzerimize alınası bir ifade “ölüler”. Birileri var 1000 dolara 30 ml’lik parfümler sıkıyor, birileri var çöplüklerde sabahlıyor. Birileri var bonfile etleri ucundan ısırıp bırakıyor, birileri var menemenle makarnayla ömür geçiriyor. Düzen sahipleri yaşarken bizden makinelerin başlarında tekdüzeleşmiş hayatlara sıkışmamızı istiyor. Ölüler Dirilerden Çalacak’ın yayınlandığı ilk saatten 110 bin dinlemeye ulaşması, birkaç gün içinde milyonlar tarafından dinlenmesi ölülerin arayışına işaret ediyor.

“Ölüler Dirilerden Çalacak/ Silahını Al, Silahını Al!”

İlk cümlelerinden işaret ettiği yolu klibiyle de anlatan şarkı ve klibi kimi sözlüklerde, bloglarda eleştiri konusu oldu. Eleştirilerin sebebi şarkının ve klibinin insanları şiddete çektiği şeklinde. Sömürdükleri işçilere asgari ücreti bile hak görmeyen patronlar her gün oturdukları bir yemekte binlerce lira bırakırken, sex işçileri nefret cinayetleriyle katledilirken, varoşlardaki gençleri zehirledikleri uyuşturucunun parasıyla tatillere giden mafya babaları varken şiddete çağıran bir şeyler varmış şarkıda. Rap ötekilerin sesi olarak toplumsal koşulların ürünüdür. Şiddet zaten yok mudur hayatımızda? Polisin jopunda, Erdoğan’ın bağırışlarında, patronun cimriliğinde, laf atan erkeğin tacizinde, tecavüzlerde? O zaman şu soruyla başlamak gerekir: Eşitsizliğe ve adaletsizliğe isyanla mı dinliyorsun rapi? Değiştirmek istiyor musun? Başta demiştik, rap harekettir ve politiktir. Ortaya çıkışı itibariyle rap devrimci olandır. Devrim ise maalesef zenginlerin “Hadi gelin de ezmeyelim sizi daha fazla, siz de gidin sinemaya, eviniz olsun yaşamayın bataklıkta” demesiyle olmayacak. Zenginin, illegal mafyaların ve legal mafya olarak devletin durmaksızın kullandığı şiddet aygıtının karşısında güç olup dikilmek gerekir. Sömürgeciler insanı ürettiğine, doğaya; insanı insana yabancılaştırarak tahakküm kurar ve üretenlerin gücüyle üretmeden yaşarlar. Çoğunluğun üretici-ezilen küçük bir azınlığın yöneten olduğu yerde yani sınıflı toplumlarda devletin örgütlenişini Seyfi Polat’ın Yargılayan Savunma’daki anlatımıyla alacak olursak:

“Sömürücü egemen sınıflar çıkarlarını ve hâkimiyetlerini korumak, sömürüyü ebedi kılmak için baskı ve teröre başvururlar. Bunun siyasal aygıtı olarak da devleti örgütlemişlerdir.
Sınıflı toplumlarda devlet, egemen sınıfın çıkarları için örgütlenmiş zor kullanımı demektir. Devleti oluşturan ordu, polis örgütü, yargı, mahkemeler, hapishaneler ve bürokrasi gibi kurumlar, egemen sınıfın örgütlenmiş zorunun araçlarıdır. Ki devlet denilen aygıt kendi başına bir varlık değil, bu kurumların toplamıdır.
Bütün sömürücü devletler şiddet veya zor tekelini, devlet olmanın, devlet egemenliğinin, otoritenin gereği olarak görür ve ellerinde bulundurmak isterler.”

Düzen sahiplerine ve düzen koruyucusu devlete karşı ezilenlerin her hak talebi- isteği bu şiddetin hedefine oturur. Ezilenler kendi güçleriyle karşı şiddeti örgütlemedikleri sürece düzen olduğu gibi sürüp gider. Ölüler dirilerden çalacaksa kendi örgütlü gücü ile özsavunmasını yaratmalıdır. Parasız eğitim isteyen öğrencinin liseyi işgalinden, geceleri korkusuzca dolaşabilmek isteyen kadınların kızıl sopalarından, gecekondusu yıkılıp evsiz kalan mahallelinin taşlarından, yani tüm ötekilerin yorgan altlarından çıkacak AK-47’lerinden geçiyor eşit ve adil yaşamın yolu. Şarkıya dair “Zengine nefret kusulmasını anlamadığım için hiç beğenmedim.” yorumu yapıyor biri. Zengine nefret kusuyorum, nefret kusuyoruz. Çünkü senden/benden/ bizden çaldıklarıyla zengin oluyor, biliyoruz. Mülkiyet hırsızlıktır, hem de daha doğmamış olanlardan bile çalacak kadar aşağılıktır. Birilerinin zenginliğindendir fakirliğimiz. Bunu hedef alan şarkı, zenginleri öldürmenin ötesinde zenginliği bitirmenin ve dolayısıyla fakirliği de bitirmenin anlatısıdır. Yani klipte de şarkıda da olan, farklı raplerde de duyduğumuz çağrı şiddet için şiddete değil yaşayabilmek için değiştirmeye olan bir çağrı. “Bireysel herkes, değil organize” derken eleştirilen; kolektif olmaya yapılan bir çağrı. Haydi öyleyse, saygın adamları korku bassın.