Kavaklık Direnişi Sürüyor – Kavaklık İnisiyatifi

Kavaklık Direnişi, 15 Mayıs 2019 tarihinde ilk çadırın kurulmasıyla başlayan ve bugün hala aynı bölgede çadır nöbetiyle  devam eden, ODTÜ’de yapılması planlanan KYK yurduna karşı başlatılmıştır bir direniştir. Direnişimiz, ODTÜ’de ODTÜ yurdu yapılması ve bu inşaatın Kavaklık ya da başka bir habitatı yok etmeden yapılması isteğiyle başlamıştır ve bugün aynı direnç ve cesaretle devam etmektedir.

KYK yurtlarının baskıcı ve gerici uygulamaları bütün üniversitelilerin sorunudur. Kredi Yurtlar Kurumu, gerici, homofobik ve cinsiyetçi uygulamalarıyla iktidarın, üniversiteliler üzerinde baskı ve tehdit araçlarından bir tanesidir. Düzenlenen etkinliklerin yasaklanması, öğrencilere verilen akıldışı cezalar ve emniyet-KYK iş birliğiyle öğrencilerin fişlenmesi asla kabul edilemez. ODTÜ öğrencileri olarak bütün üniversitelerin KYK yurtlarında öğrencilerin maruz kaldığı kötü muameleyi görüyoruz. Ekonomik zorluklarla boğuşan binlerce öğrenciye ucuz yurt fırsatı gibi sunulup, onların çaresizlikleri fırsat bilinerek, kötü yaşam koşullarına ve kaliteden yoksun yemeklere mahkum edildiklerini ve sırf etkinliklere katıldıkları için yurttan atma tehdidiyle üzerlerinde baskı kurulduğunu biliyoruz. İşte bu yüzden bu toprakların hiçbir üniversitesinde KYK yurtlarını istemiyoruz! Bunun yerine öğrencilerin yönetiminde söz sahibi olduğu ve katılımcı bir süreçle işletilen özerk üniversitelerin özerk yurtlarında kalmak istiyoruz.

KYK yurdunun ODTÜ’de inşa edilmek istenmesinin sebebi Truva Atı gibi kullanılacak olmasıdır. KYK yurdu, iktidar tarafından seçilerek yerleştirilecek öğrenciler yoluyla ODTÜ’nün özgür ve demokratik yapısını bozmak ve kendi tekçi zihniyetini hakim kılmak için kullanılacaktır.Her ne kadar üniversite yönetimi ve KYK arasında imzalanan protokolde yurda yalnızca ODTÜ öğrencilerinin yerleştirilebileceği ibaresi yer alsa da, daha önce yol çalışması için imzalanmış olan protokolün tüm kamuoyunun gözleri önünde ihlal edildiği gibi, yurt için imzalanan bu protokole de riayet edilmeyeceği açıktır. Nitekim, 61 tane KYK yurdu projesinin 60 tanesi ekonomik kriz sebebiyle başlatılmazken yalnızca ODTÜ’deki projenin başlatılması, bunun bir Truva Atı projesi olduğunun kanıtıdır.

Yapılmak istenen KYK yurduna karşı olmamızın bir diğer sebebi ise yurt inşaatının ekolojik bir kıyıma sebep olacak olmasıdır. Yurt inşaatı yapılmak istenen sulak alan, canlı çeşitliliği açısından oldukça zengin bir bölgedir. Direnişimizin ilk günlerinde yaptığımız çalışmalar neticesinde bu bölgede kavak ağaçlarının yanı sıra 28 ağaç ve çalı türü, 29 kuş türü ve 80’i aşkın otsu bitki kaydedilmiştir. 40 dönümlük bu bölgede 3000’e yakın ağaç ve çalı olduğu hesaplanmıştır. Bütün bunların yanı sıra Kavaklık, fare, kelebek, tilki, kaplumbağa, örümcek, yılan ve daha nice canlıya ev sahipliği yapan bir ormandır. Bu bölgenin yasal olarak orman statüsü olmadığı ve kampüs gelişim alanı içinde yer aldığı söylenerek  yapılan kıyım meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Hatta ve hatta, Verşan Kök tarafından atılan e-postada burada yaşayan canlıların “taşınacağı” ifadesi maalesef ki belirtilmiş ve bu ifade bilim tarihine bir kara leke olarak yazılmıştır. 

Bu direniş, ODTÜ öğrencilerinin yanı sıra, ODTÜ mezunları, akademisyenleri ve emekçileri tarafından da başından beri desteklenmiştir. ODTÜ, geçmişte olduğu gibi bir birliktelik sağlamış, baskıcı iktidar ve onun uzantısı Verşan Kök karşısında topyekün durmuştur. Mücadelemiz ODTÜ’nün ve Türkiye’nin sınırlarını aşmış ve destek bularak büyümüştür.

8 Temmuz Pazartesi sabahı, direnişimizin  55.gününde, yüzlerce polis ve rektörlük iş birliğiyle nöbetimize bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Bu saldırı sırasında direnişçiler yerlerde sürüklenmiş, tekmelenmiş, saçları çekilmiş ve işkenceyle kamp alanından çıkarılmıştır. Bu saldırıda rektör yardımcıları, danışmanları ve genel sekreter de görev almış ve polisler ile uyum içinde çalışarak direnişçilere saldırmışlardır. Dışarı çıkartılışımızın hemen ardından ise ağaç kıyımına başlanmış, 2500’den fazla ağaç ve beraberinde yaşayan binlerce canlı katledilmiştir. Yaratılan kıyımı gizlemek için bölgenin etrafına tel örgü ve brandalar çekilmeye başlanmıştır. Bu sırada Çankaya Belediyesi ekiplerince şantiye binasına inşaatın ruhsatsız olduğunu belirten bir tebligat asılmıştır. Daha sonra, yurt yapılacak alanın ODTÜ Geliştirme Vakfı’na tahsisli olduğu ortaya çıkınca sürecin hukuksuz bir şekilde işletildiği bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Bütün bu hukuksuzluklarla birlikte, yarattığımız kamuoyu ve birliktelikle bu inşaatın önüne geçilmiş ve inşaat çalışması engellenmiştir. Fakat geldiğimiz noktada, en temel şartlarımızdan olan protokolün iptali gerçekleşmemiştir.

Kavaklık Direnişi ODTÜ’nün değerlerini ve geleceğini korumak için yola çıkan, geçmişinden ve geleneğinden aldığı güçle okulunu savunan biz üniversitelilerin ve yurdun dört bir yanından gelip dayanışma gösteren destekçilerin yarattığı güç ile ODTÜ’yü savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz.