Komünist Gençliğin Birleşik Mücadele Tarzı ve Kültürü 

Devrimci gençlik hareketinde yaşanan güncel tartışmalar ve politik mücadelenin ihtiyaçları dönüp dolaşıp aynı olgulara işaret ediyor: “Birleşik mücadelenin politik düzeyini yükseltmek ve ona uygun örgütsel biçimler oluşturmak.” Açık ki devrimci gençlik mücadelesinin hemen her tarihsel kesitinde önemli bir görev olarak öne çıkan gençliğin birleşik mücadelesi, içerisinde bulunulan politik atmosferde tercihten zorunluluğa doğru değişkenlik göstermiştir. 

İlk olarak söylemek gerekir ki hangi konum ve düzeyden olursa olsun, “birlik”, “birleşik mücadele”, “birleşik gençlik cephesi” kavramları politik mücadelede daha büyük, daha etkili, daha sonuç alıcı mücadele isteğini ve yönelimini yansıtır. En dar amaçlarla kurulan birlikler bile, egemenlere yöneldikleri ölçüde daha güçlü ve daha etkili bir mücadele imkanı sunmuşlardır.

Komsomol da kendisini bu çizgide yönetmiş, politik önderlik anlayışı ve mücadele tarzının gereği olarak dikkatini devrimci gençlik hareketinin ve anti-faşist gençlik örgütlerinin birleşik mücadeleye kazanılması hedefinden ayırmamıştır. Komsomol, eylem birlikteliklerinden başlayarak cepheleşme ve birleşik örgütler inşa etmede sınırsız bir arayışla hareket etmiştir. Komsomol, devrimci gençlik hareketinde açığa çıkan ve en dar kapsamlı eylem birliklerini dahi sonuçsuz bırakan ilkesiz ayrılıkçılık ve grupçu sekterlik zihniyetini ateş altına almada en önde olmuştur. 

 

Komsomolun Birleşik Mücadele Mayası

Komsomolun birleşik mücadeleyi kavramada sergilediği politik düzey gelişkinliği, her şeyden önce onun var oluş tarzında ve siyasi önderliği altında yürüdüğü Marksist Leninist Komünistlerin birleşik mücadele anlayışında verilidir. Komsomol, grup dünyalarını ve ilkesiz ayrılıkçılığı kesin bir yenilgiye uğratarak gerçekleşen Birlik Devrimi’nin ürünüdür. Komsomolun devrimci gençlik hareketi içerisinde gösterdiği birleşik mücadele ısrarı ve bu yönlü politik girişimlere öncülük çabası, komünistlerin cepheleşme sorununa yaklaşımından ve ulaşmış olduğu; özgürlük cephesi, birleşik devrimci önderlik ve devrimci yoldaşlık kavramlarından bağımsız değildir.  

Bu görüşlerin devrimci kılavuzluğunda politik mücadeleye atılan komsomol, devrimci ve anti-faşist gençlik örgütlerini hiçbir zaman rakip olarak değerlendirmemiş, siyasi iddiaları ve ittifaklar politikası kapsamında, temel yol arkadaşları ve siper yoldaşları olarak görmüştür. Komsomol için anti faşist karakter taşıdığı ölçüde her eylem birlikteliği ve ittifak çabası emek verilmesi gereken bir iradeyi temsil eder.

Komsomol, dünya devrimci hareketlerinin yanı sıra, Türkiye-Kürdistan devriminin tarihsel kazanımlarını tereddütsüz sahiplenmiş ve eleştirel öğrenme tarzına başvurarak, birleşik mücadele kavrayışına önemli bir nitelik katmıştır. Devrimci gençlik hareketi tarihinde sıkça örnekleri görülen birleşik mücadele deneyimleri, genç komünistlerin bugünkü mücadelesinde içerilmiş haldedir. 

Kızıldere’de kanları birbirine karışan THKP-Cli ve THKOlu devrim savaşçılarının eylemi veya İbrahim Kaypakkaya’nın Nurhak ölümsüzlerinin ihbarcısını cezalandırması, komsomolun bağlı kalacağı temel siper yoldaşlığı ölçüsüdür.   

 

Komsomolun Birleşik Mücadeleye Yaklaşımı

Birleşik mücadelenin konu başlıkları olan eylem birlikteliği, ittifaklar sorunu ya da cephe politikası; yalnızca gençlik örgütlerinin değil bir bütün olarak komünist ya da devrimci parti ve örgütlerin temel gündemleri arasında yer aldı, almaya da devam ediyor. Komsomol da, politik mücadelenin politik ittifakları zorunlu kıldığından hareket ederek birleşik mücadeleye yaklaşımını belirlemiştir. Devrimimizin anti-emperyalist, anti-faşist, anti-sömürgeci ve cins özgürlükçü karakteri, ittifaklar politikasının geniş bir zeminde yürütülmesine olanak sunmaktadır. 

Komsomol için birleşik mücadele; 

1) En geniş anlamıyla düşmana karşı, daha büyük kavgaları örgütleme, onu geriletme ve kazanımlar elde etme olanağıdır. Komsomol için burjuvaziye, faşist sömürgeciliğe ve erkek egemenliğine karşı yürütülen günlük politik mücadelenin bütün başlıkları birleşik mücadelenin alanına giren ve bu cepheden yanıtlanabilecek olan konuları oluşturur.

2) Birleşik mücadele, onu oluşturan öznelerin aritmetik toplamı ya da seferber edebileceği kuvvetlerin bir araya getirilmesi değildir. Birleşik mücadele, şu an için örgütsüz bulunan ancak büyük bir devrimci potansiyeli ifade eden ileri kitlelerin örgütlenebilmesi demektir. Birleşik mücadele yalnızca bu kesimleri değil anti-faşist mücadelede tutarsız bir çizgi izleyen örgütlerin diri unsurlarını da kendisine çekecektir. Devrimci gençlik mücadelesi, bu potansiyelin en hızlı somutlaşacağı alanlardan birisidir.

3) Birleşik mücadele, yalnızca devrimci gençlik hareketinin öncülerinin değil, tabandan gelişen kitle mücadelelerinin de birleştirilmesini kapsar. Akademik-demokratik mücadelenin oldukça çeşitlenen talepleri, liseli gençlik mücadelesi, genç kadın hareketi ve gençliğin politik özgürlük taleplerinden birleşik bir devrimci gençlik hareketi çıkarmak mümkündür. Bu hedef aynı zamanda ittifaklar politikasının bu zorunluluğun üzerinden atlanmadan biçimlenmesi demektir.

4) Komsomol, birleşik mücadele içerisinde rekabeti, ilkesizliği, dar grupçuluğu değil “devrimci işbirliğini” kendisine rehber edinir. Bu ilişkinin zemini siper yoldaşlığıdır. Birleşik mücadele yönünde atılan her adım; karşılıklı güvenin gelişeceği, önyargıların kırılacağı ve gençlik mücadelesinde daha devrimci bir kültürün inşa edileceği süreçlerdir. İdeolojik mücadele ve siper yoldaşlığı arasındaki ayrım karıştırılmamalıdır.

5) Birleşik devrimci gençlik hareketinin temel yön gösterici ilkesi  “eylemde birlik, ajitasyon ve propaganda da serbestlik” anlayışıdır. Devrimci gençlik hareketinin tüm özneleri, kendi politik ve ideolojik görüşleri kapsamında faaliyet yürütme ve ideolojik mücadele sürdürme özgürlüğüne sahiptir. Ne var ki ideolojik hegemonya mücadelesi adı altında kendini dayatma, küçük burjuva rekabet ya da birleşik hareketin genel çıkarını etkileyecek tutumları bilerek sürdürmek gibi yöntemler kabul edilebilir değildir.

6) Birleşik mücadelenin muhatabı olan öznelerin hemen her konuda fikir birlikteliğinde olması mümkün değildir. Kötü bir gelenek olanak, mevcut fikir ayrılıkları dar kapsamlı eylem birlikteliklerinin önüne uzunca bir süre engel olarak çıkmıştır. Bu sorunun çözümü, birleşik mücadelenin hedef ve kapsamlarının olabildiğince açık belirlenmesi ve yönelim olarak bu taktik hedefin uzağına düşülmemesidir. 

7) Birleşik mücadelenin temel harcı devrimci eylemdir. Devrimci eylemle buluşmayan her çaba birleşik mücadele fikrinin gençlik kitleleri nezdinde saygınlığının yara almasına yol açar. Birleşik mücadele; militan ve kitlesel bir gençlik hareketi oluşturma, fiili meşru mücadele çizgisini derinleştirme, politik mücadeleyi farklı araç ve biçimlerde sürdürme hedefine yakınlaştığı ölçüde gerçek karşılığını bulacaktır.       

 

Birleşik Mücadelede Hatalı Tutum ve Anlayışlar

Devrimci gençlik hareketinde birleşik mücadelenin kazanılmasına engel olan kimi hatalı tutum ve anlayışlar, komsomolcuların öncülük ettiği bir dizi pratik-politik ve ideolojik mücadele sonucunda geriletilmiş ve gençlik hareketi yeni bir rotaya girmeyi başarmıştır. Ancak birleşik gençlik hareketinin ileri yürüyüşünü sürdürebilmesi için, bahsi geçen hatalı görüşlerin yenilgiye uğratılması ve etkilerinin devrimci gençlik hareketi içerisinde en aza indirilmesi zorunluluktur. 

Dar grupçuluk; kendi örgütsel çıkarlarını devrimci hareketin genel çıkarlarının üzerinde gören bu çarpık görüş açısı, genel anlamda söylemek gerekirse devrimci amaçlarına bir düzeyde yabancılaşmanın ifadesidir. Devrimci gençlik hareketinin gelişimi ile örgütsel-politik görevlerini ayrıştırmaya kalkan bu düşünüş sahipleri, kendi varlık amacını yalnızca kendi örgütsel varlığını sürdürmek üzerine kurmuştur. Bundandır ki “dar grupçuluk”, birleşik mücadele olanaklarının mümkün olduğu her durumda “ayrıksı” durmak ister. Kendi örgüt ya da grup adının birleşik mücadelenin ortak çatısı altında görünmez olacağından korkar. Kendi kitlesinin, devrimci örgütlerle temasını en aza indirerek olası “etkilenmelerin” önüne geçmeyi hedefleyecek kadar kendi grup dünyasına mahkum olmuştur.

Burjuva muhalefetten beklentiler; gençlik örgütlerinin birleşik eyleminin önünde engelleyici olan anlayışlardan bir diğeri de “burjuva muhalefetten” somut olarak ise CHP’den duydukları beklentidir.  Bu kesimler, Saray diktatörlüğüne karşı mücadelede bir devlet partisi olarak orta burjuvazinin temsilciğini üstlenen CHP’nin, politik islamcı saray diktatörlüğüne karşı, kemalist karakterdeki faşist diktatörlüğün sürdürülmesinden yana olduğunu ya kavramıyor ya da kavramak istemiyor. Özünde ezilenlere ve emekçilere güvensizliği ifade eden mevcut düşünüş, CHP’nin saray diktatörlüğü karşısında ortalama bir demokratizmin ifadesi bile olamayacağını kanıtlayan sayısız pratikten de ders almıyor(!) Böylesi bir çizginin, burjuva muhalefet sınırlarını aşamayacağı açıktır.

Sosyal şovenizm; devrimci gençlik hareketinin birleşik mücadeledeki en önemli zayıflıklarından birisi sosyal şovenizmdir. Elbette ki, yurtsever gençlik hareketinin uzun yıllara varan militan mücadelesi ve komünist gençliğin sosyal şovenizme karşı inatçı mücadelesi bu konuda inkar edilemeyecek bir değişimin yaratıcısı olmuştur. Ancak anti-faşist nitelikli kimi gençlik örgütlerine sirayet eden sosyal şovenizm ya da Kürt ulusal özgürlük mücadelesi ile mesafeli durma yaklaşımı, birleşik mücadelede önemli olanakların kaçırılmasına ve gençlik hareketinin doğru bir siyasal çizgi üzerinde yürümesine engel olmaktadır.   

Sosyal-şovenizmle mücadele basitçe bir ittifak tartışması olarak değerlendirilemez. Türkiye ve Kürdistan devrimlerinin birlikteliği sömürgeci faşizmi yenilgiye uğratacak yegane yoldur. Bu birliktelik sağlanmadan, birleşik mücadele yürütebileceğini zannedenler en hafif deyimiyle kendilerini kandırmaktan öte yol alamayacaklardır.   

Geçmişin olumsuz deneyimlerine hapsolmak; devrimci gençlik hareketi, başarısızlıkla sonuçlanan birleşik mücadele deneyimlerinin olumsuz basıncı altındadır. Ancak burada önemli olan geçmişin eksikliklerinden devrimci dersler çıkartmak ve benzer hatalara bir daha düşmemektir.  Unutmamak gerekir ki devrimci gençlik hareketi, tarihsel misyonu olan “yol açıcı” rolünü “yenilgilere yenilmeyerek” başaracaktır. 

 

Eylem Birleştirici ve Yol Açıcıdır

Eğer dönemin hareket tarzını anlamlandırmak gerekirse, komünist gençliğin kurucu sloganlarından birisi olan  “Faşizme Karşı Tek Yumruk Tek Barikat”, birleşik mücadelenin temel yönelimini en doğru ifade eden kavramsallaştırmadır. Tek yumruk gençliğin “birleşik örgütlenmesi” tek barikat ise gençliğin “birleşik eylemi” demektir. Devrimci gençlik hareketi, fiili-meşru ve militan niteliklere dayanan kitlesel bir hareket yaratacaksa, bu iddialarını politik mücadele içerisinde sınayacaktır. Birleşik mücadele örgütleri, bu doğrultuya öncülük ettiği ölçüde kendisini başarılı görmelidir.

Komsomol kuruluşundan itibaren bu görüş açısıyla hareket etmiş, bu doğrultuda adımlar için devrimci ve antifaşist gençlik örgütlerini zorlayıcı olmuştur. Komünist gençlik dün olduğu gibi bugün ve yarın da birleşik mücadele çizgisinin en önünde yürümeyi sürdürecektir.