Komsomolun Politik Varoluş Tarzı, Eylemi ve Örgütlenmesi (1)

10 Eylül 1994’te gerçekleşen Birlik Devrimi’nin atılım ruhunu kuşanan genç komünistler kurucu bir sorumluluk üstlenerek 25 Ekim 1994’te komsomolun kuruluşunu ilan ederler. Enternasyonal komünist gençlik hareketinin temel ilkeleri üzerinde örgütlenmesini oluşturan ve aynı zamanda Türkiye-Kürdistan devrimci gençlik mücadelesinin tarihsel birikimini omuzlayan komsomol, kısa sürede politik mücadele tarzıyla öne çıkar.

Komsomolun kuruluş belgelerinden derlenen bu yazı ilk olarak 1996 yılında yayınlanmış ve komünist gençliğin politik-örgütsel gelişimine odaklanmıştır. Komsomolun birinci kongresinin yaptığı değerlendirmelere bağlı kalan bu metin aynı zamanda devrimci gençlik mücadelesinin temel hareket noktalarına, onun yapısal özelliklerine ve gelişim sorunlarına dikkat çekiyor. Okunduğunda görülecektir ki, komünist gençliğin ateş altında sürdürmeyi başardığı politik öncülük ve kitlevi bir örgütlenme yaratma iddiası, onun kurucu iradesinde ve gelişimine damga vuran politik mücadele tarzında verilidir. Komsomolun yirmi altıncı kavga yılı ve ayrıca komsomol belgelerinin politik-örgütsel önemi nedeniyle bahsi geçen yazıyı kısaltarak ve kimi ara başlıklar ekleyerek bir kez daha yayınlıyoruz. İnanıyoruz ki komsomolun kendisini var ediş tarzına daha yakından bakmak, onun politik eyleminden ve örgütlenme tarzından öğrenmek başta genç komünistler olmak üzere devrimci gençlik hareketinin bütün militanlarının eylemine güç katacak, yürüyüşünü hızlandıracaktır.

 

Komsomolun Çalışma Tarzı ve Gençlik Örgütlenmesi

Komsomol ideolojik bağlılık, örgütsel bağımsızlık, leninist ilkesine göre çalışır. Lenin liderliğinde II. Enternasyonal oportünizmine karşı mücadele sürecinde ortaya çıkmış ve marksist-leninist teori ile aydınlatılmış bu ilke, tarihi deneylerle sınanarak uluslararası komünist gençlik hareketine yön veren bir ilke haline gelmiştir. Türk ve Kürt ulusları ile tüm ulusal azınlıklardan işçi, emekçi, öğrenci gençliğimizin komünist gençlik örgütlenmesi olan KGÖ (Komünist Gençlik Örgütü) de bu ilkeyi kendine rehber alarak yolunu çizer.

İdeolojik bağlılık; komsomolun partinin ideolojik siyasal (program-strateji-taktik) önderliğini kabul etmesini, partinin programatik, stratejik, taktik çizgisine aykırı politikalar geliştirmemesini ifade eder. Komsomolun, partinin ideolojisi marksizm-leninizmden ayrı bir ideolojisi, marksist leninist teorinin ışığında oluşturulmuş parti programından ayrı bir programı yoktur. Komsomolun tarihsel işlevi ve asli görevi, gençliği sosyalist bir ruhla eğiterek, parti programına, marksizme-leninizme, sosyalizm ve komünizme kazanmaktır.

Komsomol, bu tarihsel işlevini ve asli görevini özgün bir biçimde, gençlik yığınlarının somut durumu ve özelliklerini gözeterek yerine getirir. Komsomolun politik çizgisi marksist-leninist teori ve partinin programından kaynaklanır ve bu teori ve programın yol göstericiliğinde geliştirilir, uygulanır.

İdeolojik bağlılık ilkesi komsomolun leninist çizgide ilerleyerek tarihsel misyonu ve asli görevini yerine getirmesinin biricik garantisidir. Parti, proletaryanın öncü politik kurmayı, en ileri örgüt biçimidir. Partinin teorik, programatik, taktik ve örgütsel derinliği, yetkinliği, engin deneyi ve olgunluğu komsomolu ideolojik ve siyasal olarak yönlendirme yeteneğinin kanıtıdır. Komsomolun birikim ve deneyimi partiye göre daha zayıftır. Parti bu özellikleriyle komsomolun olası hata ve zaaflarını görerek, göstererek komsomolun sapmalara düşmemesinin, ilkeli sağlam bir çizgide yürümesinin güvencesidir. Partinin komsomola önderliğinin yöntemi başlıca olarak “yoldaşça eleştiri” ve “inandırma”ya dayanmaktadır. Bu olmadan gerçek anlamda örgütsel bağımsızlıktan da bahsedilemez.

Komsomol bir okuldur. Marksizm-leninizmle yeni tanışmış gençleri komünizm ruhuyla eğitir. Saflarındaki en iyi unsurları partiye verir. Bu anlamıyla partinin de yedek kadro yatağıdır.

Gençliği komünizm ruhuyla eğiterek marksizm-leninizme ve parti programına kazanma amacına bağlı olarak Komsomol;

1) Partinin ideolojisi ve programını, devrimci geleneklerini ajitasyon-propaganda yoluyla gençlik yığınları içerisinde yayar.

2) Gençlik hareketinin önündeki sorunlara yanıt verecek teorik, siyasal ve örgütsel olarak militan bir pratik geliştirir. Parti politikalarının yol göstericiliğinde teorik, siyasal bir çalışmaya yönelir.

3) Gençlik içindeki burjuva ve karşıdevrimci kesimler ile marksizm-leninizm dışı her türlü düşünce ve çizgiye karşı ideolojik ve politik savaşı kesintisiz bir tarzda sürdürür.

4) Partinin güncel siyasal faaliyetini güçlendirir. Propaganda ajitasyon materyallerini dağıtır.

Komsomol bir gençlik partisi ya da öncüsü değildir. Gençliğin devrim ve sosyalizm kavgasındaki gerçek ve tek öncüsü ve önderi komünist partidir. Parti proletaryanın sınıf örgütü, öncü kurmayıdır.

Komsomol işçi, emekçi ve öğrenci tüm gençliğin kitlevi komünist örgütüdür. Gençliğin en bilinçli, fedakar, militan unsurlarının gönüllü ve disiplinli birliğidir.

Komsomol partiyi, parti üyelerinin ölçütlerini, çalışma tarzını taklit etmemelidir. Komsomol, gençlik yığınlarını örgütlediği bilinciyle hareket etmeli, olabildiğince kitlesel bir örgüt olmalıdır. Aksi durum komsomolu darlaştırır ki bu örgütsel bağımsızlık ilkesinin mantığıyla bağdaşmaz.

 

Komsomolun Kurucu Nitelikleri

Kongre belgeleri, KGÖ’nün oluşumunu açıkladığı bölümde, Marksist Leninist Komünist Parti’nin kendi kuruluşunun hemen ardından, kendini oluşturan yapıların gençlik bölüklerini birleştirerek merkez komitesini atadığını; KGÖ adı verilen bu yeni örgütün, örgütsel bağımsızlık çizgisin de yukarıdan aşağıya örgütlendiğini görüyoruz. Kongre belgeleri bu adımı, haklı ve doğru olarak, “Birlik devriminin gençlik alanındaki somut kazanımın ve partinin gençliğe duyduğu güveni ve beklentilerini” ifade ettiğini söylüyor.

KGÖ’yü oluşturanlar önceki yıllarda, “militanlığı, politik ve örgütsel gücüyle” gençlik yığınları içinde “saygın bir yere” sahiplerdi. Geçen süreçlerde yaratılmış, “bilgi, birikim, deneyim ve olumlu gelenekleri KGÖ’ye taşıyabilecek” unsurlara sahip olmak, en başta önemli bir avantaja sahip olmak demekti. Böylece; geçen dönemlerin en seçkin komünist gençlerinin KGÖ’nün başına geçmesiyle, elde edilmiş kazanımlara dayanarak, mevcut güçleri “eğitip, yeniden kalıba dökebilecek irade, esneklik ve birikim” ortaya çıkmış oluyordu. Belgelerin dediği gibi; “Birlik devrimi sonrasında, grupçu düşünüş ve davranış tarzından kurtulma, eski kimlikleri terketme ve parti kimliğini, dolayısıyla yeni tarzı içselleştirme, pratikleştirme MLKP’nin olduğu gibi, KGÖ önderliğinin de ilk ve en önemli sınavı. KGÖ bu sınavı başarıyla veriyor, en başında bolşevik tarzı, çalışmalarının ve işleyişinin kılavuzu haline getiriyor. Kolektif karar, kolektif irade, düzenli ve sistemli organ çalışmaları, siyasal ve örgütsel sorunlar ve sonuçların ortaklaşa tartışma platformunu oluşturmak; KGÖ faaliyetini ileriye taşıyan çalışmanın yol gösterici ilkeleridir.

KGÖ, her yeni kurulan örgütün doğal yolunu izliyor; “parti çizgisini gençlik içinde yaşama geçirmek ve buna bağlı politikalar oluşturarak, pratikleştirmekle görevli” olarak, “örgütsel inşa ve kadrolaşma faaliyeti”ni yoğunlaştırıyor. Gençlik yığınlarının istemlerini yakalayarak özgün politikalar oluşturmak, ajitasyon ve propaganda malzemeleri üretmek; KGÖ’yü kısa zamanda, özellikle öğrenci gençlik yığınlarının gözleri önünde dinamik bir yapıya yükseltiyor.

 

Komsomolda Eğitim Ve Kadrolaşma

Komsomol, partinin gençlik bölüğü olarak partiye genç kadroların aktarımı için de bir istasyon. Komsomol kendi koşulları içinde birikimli ve deneyli kadroları partiye aktarıyor. Bu genel bir doğru, sosyalizm ve devrim deneylerinin ortaya çıkardığı bir derstir. Sovyet devriminden sonra 3. Enternasyonal’e bağlı olarak oluşan Komünist Gençlik Enternasyonal’i Kongresi; eğitimin önemi ve içeriğiyle ilgili olarak KGB’lere ve komünist partilere bu görevlerini şöyle hatırlatmaktadır:

“g) KGB’ler, çalışan gençliğin kitlelerini etrafında topladıkça, bunlarla sistematik şekilde Leninist bir eğitim çalışması yürütmesinin gerektiğinin bilincinde olmalıdır. Bu olmadan KGB’leri,yüzeyselleşme ve mücadeleleriyle faaliyetinin komünist ana karakterini kaybetme (silikleşme) tehlikesi beklemektedir.” (Komsomol ve Parti, s. 108-109)

Dolayısıyla özel bir mücadeleye gereksinim var. Teorik-siyasi eğitim, her günkü pratiğin sorunu olarak çözülmeli, her zaman, “en hızlı” pratikler içinde dahi gerçekleşebilir bir iş haline gelmeli. Zaman yokluğu, gelişmelerin peşinden koşmalar, gerekçe olmaktan çıkmalı; eğer zaman yoksa, “yürürken, eğitim yapmalıyız, yürürken düşünmeliyiz” diyerek yola çıkmalıyız.

Kongre, teorik siyasi eğitim eksikliğinin boyutlarına ve zararlı sonuçlarına değinmekle doğru yapıyor. Aynı şekilde, eğitim ihmalkarlığının ve kolaycı eğilimlerin eleştirisi ve çözüm yöntemleri üzerinde de durmalıdır. Bu sorunu ise artık yeni dönem önderlik ve kadrolarının çözmesi gerekiyor.

Eğitim çalışmasıyla bağı içinde ya da değil, KGÖ’nün Kongre’nin işaret ettiği yönde, kadrolaşma çalışmasında daha üretken bir hat izlemesi ve partiye taze kan aktarımını hızlandırması gerekli. Komsomol, parti ile gençlik yığınları arasında bir köprü, kadro bağı açısından da bir ara istasyon rolünü hakkıyla oynamalı. Partiye göre düşünmek, temel misyonu gençlik içinde partinin üretimini sağlamak olan komsomolun çok ayırıcı bir özelliği olmalıdır. Komsomol üyeleri için komünist gençlik örgütü; bir kapıdan KGÖ üyesi olarak girilen, öbür kapıdan parti üyesi olarak çıkılan bir hazırlık okulu olmalıdır. KGÖ, “amaç ve ruhuna uygun davranarak” kendi içinde “kadro aktarımında ” gösterdiği cesareti, partiye kadro aktarımında da kuşanmalıdır.

 

Komünist Gençliğin Örgütsel Gelişimi

KGÖ birinci kongresi KGÖ’lü olmayı şöyle tanımlıyor: “… büyük bir özveri, alın teri ve göz nurudur söz konusu olan. Önderliğinden en alt organına ve kadrosuna kadar komünist gençliğimiz iki yıllık aktif devrimci pratikleri, kazanımları ve zaferleriyle kendini ortaya koyarak, partimizin yol göstericiliğinde bir zaferler kuşağı yarattık. KGÖ’lü olmak ve MLKP’nin gençliği olmak budur ve bir kez daha ilan ediyoruz ki, bunu hep yükseklerde tutacak, kirletilmesine asla izin vermeyeceğiz. Her koşul altında savaşımı sürdürmek, devrime, sosyalizme, marksizm-leninizme, partiye ve şehitlerimize sonuna kadar bağlı kalmak, ileri yürümede cesaret, düşman saldırıları karşısında çelikten iradeye sahip olmak, boşalan yerleri zamanında doldurmak için sorumluluk üstlenmek artık örgütümüzün ayrılmaz parçaları olmuştur.”

Bu pasaj, adeta bir and; devrime ve komünizme bağlılık andı. Aynı zamanda bütün KGÖ üyelerine ve yeni katılacaklara da çağrı niteliğindedir. Her komünist genç, bu mesajı iyi algılamalı; her günkü çalışmalarını, çağrının süzgecinden geçirmelidir.

KGÖ 1. Kongresi, “tüm başarı ve kazanımların, KGÖ’yü yeni ufuklara taşımanın güçlü birer temeli olduğunu” vurgulayarak, “zaferler zinciri serisine yenilerini ekleyerek daha güçlü ileriye atılmak” duruşunu öngörüyor. Atılan hiçbir adımı küçümsemeden, başarıları diğer devrimci grupların durumlarıyla kıyaslamadan, ufuk darlığına düşmeden, “bilinen yoldan yürünmesi”ni bütün organ ve üyelerinden istiyor. Ve çok önemli bir uyarı yapıyor:

“Eğer çalışmalarımızı daha da ileriye sıçratamıyorsak, yeni alanlara açılamıyorsak, her gün organlarımızı daha fazla geliştiremiyor ve yeni organlar kurmanın heyecanı, coşkusu ve bilinciyle hareket edemiyorsak,. kabul etmek gerekir ki, ortada bir sorun var demektir. Bu durumda ya ‘yaşlandığınızı’ kabul edeceksiniz, ya da bilinç çarpıklığını; üçüncü bir yol yok.” Olumsuzlukları ortaya çıkaran hangi neden olursa olsun, “kapitalist dünyanın üzerimizdeki bir yükü olarak görülmeli, kökünden söküp atmak için ideolojik ve pratik olarak hücum etmeliyiz.” Ve; “parti tarzıyla yoğrulmuş”, örgütsel gelişmesinde büyük bir mesafe kat etmiş, “komünist gençliğin enerjisini, yaratıcılığını ve ateşini yönelterek arınacağı yüklerden korkusu” olamaz, olmamalıdır.