Biz Kimiz? – Özgür Genç Kadın

Özgür Genç Kadın 2012 yılında kurulmuş olup, genç kadın mücadelesinde deneyimleri ve kökleri olan bir tarihe sahiptir. Köklerini sosyalist kadın örgütlenmesinden alan, kurucu görüşlerinin temelinde demokratik kadın örgütlenmesi perspektifi ile genç kadınlar arasında çalışmaları ayrı biçimde örgütleyerek genç kadınların demokratik mücadelesini örgütlemeyi önüne temel bir görev olarak koymuştur. Bu görevin öncelikli uygulama alanı yükseköğretim gençliğidir. Bir yandan kadın öğrenci yurtlarındaki cinsiyetçi yasaklar ve baskılar, kampüslerdeki cinsel şiddet ve saldırılar, cinsiyetçi eğitim sistemi ve müfredatı, bir yandan da üniversiteli gençliğin akademik, ekonomik ve politik sorunları, akademik demokratik mücadelesi üniversite öğrencisi kadınlar arasındaki çalışmaların gündemleridir.

1995’de Bursa’da Uludağ Üniversitesi’nde Üniversiteli Genç Kadın (ÜGK) adı altında yapılan çalışmalar tarihimizde genç kadınlara dönük özgün siyasal ve örgütsel çalışmaların ilk örneğidir. Bu örneğin başarısı; üniversiteli kadınları cinsel ezilmişlikten hareketle örgütlenmenin, cinsel özgürlük talebiyle mücadeleye seferber etmenin, özellikle kadın öğrenci yurtlarında devrimci üstlenmenin büyük imkanlarını pratikte gözler önüne sermesidir. Bursa’nın hemen ardından Ankara’da başlayan ÜGK çalışmasında da benzer başarılar elde edilmesi, kitle tabanımızın hızla gelişmesi üniversiteli genç kadınlara özgü somut çalışma ve örgütlenme perspektifinin genelleşmesini getirir. Aynı dönemde İstanbul’da da kendini var eden ÜGK; üniversiteli genç kadınların cinsel ezilmişlikten kaynaklı yaşadığı sorunlar karşısında kadın özgürlük mücadelesi etrafında seferber olmasına, genç kadınların devrimci gençlik mücadelesine katılımını arttırmaya, birleşik demokratik kadın hareketini büyütmeye katkı sunar.

1995-1996 yıllarında liseli gençlik hareketinde; liselerdeki bekaret kontrollerine, faşist devlet güçlerinin liseli genç kadınlara yönelik taciz ve tecavüz saldırılarına karşı liselilerin bizzat gerçekleştirdiği eylemler ile gündeme gelir. ÜGK adıyla süren çalışmaların genelleştirilmesi için birkaç yıl içinde liseli genç kadın (LGK) adı altında liseli genç kadın öğrencilerin sorun ve taleplerini konu edinen çeşitli kitle faaliyetleri ve deneyimleri yaratılır. Aynı dönemde ÜGK’nın nitel/ nicel olarak zayıflaması ve toparlanmasında gerçek bir irade gösterilemeyişi çalışmanın zayıflamasına sebep olmuştur. Ve 8 Mart örgütleme pratiğinden öteye gidememiştir.

Nitel Değişim

Genç kadınların özgün çalışması 2002 8 Mart hazırlıkları kapsamında yeniden sistemli hale gelmeye ve süreklilik kazanmaya başlar. Bu kazanımın elde edilmesinde sosyalist kadınların, emekçi kadınlar arasındaki çalışmalarının tekrar atağa geçmesi tayin edici bir rol oynar. ÜGK’nın başlayan ve gelişen çalışması LGK için de gelişim tohumları atar. Aynı zamanda 2002’de ilk defa ayrı sokak eylemleri yapılır. Bu politik çıkış genç kadınlar arasında yaygınlaşan kitle toplantıları, arttırılan paneller vb. biçimlerde devam eder. Çalışmalar birçok kente ve üniversiteye yayılır. ÜGK’nın somut bir örgütsel biçimi olarak üniversitelerde genç kadın kulüpleri ve toplulukları kurulur. 2003’de İstanbul, Ankara, Adana’da üniversitelerde genç kadın dergi ve fanzinleri çıkarılır, binlerce dağıtılır. Genç kadınların siyasal ve örgütsel olarak canlanması sosyalist gençlik mücadelesi içerisinde karşılık bulur, kentlerde kadın komisyonları kurulur ve komisyonlar pratik politikanın yönetimini ele alır, genç kadınların kadrolaşması, devrimci inisiyatiflerinin geliştirilmesi için yeni imkanlar yaratır. Sosyalist gençlik örgütlenmesi içerisindeki erkek egemen tarz ve yaklaşımlarla mücadele bilincinin yerleşmesindeki ilk dayanak olur.

Genç kadın örgütlenmesini ve mücadelesini büyütme iradesinin iki somut ürünü vardır;
Öğrenci kadın konferansı ve Öğrenci kadın derneği. Şubat 2004’te düzenlenen öğrenci kadın konferansının hazırlığı bir politik kampanya biçiminde yapılır. Konferans hazırlığı kapsamında merkezi ve yerel düzeyde tartışma ve planlama toplantıları yapılır. Üniversiteli kadınların sorun ve talepleri ekseninde politik çalışmalar, kitle faaliyetleri gerçekleştirilir.( Piknik, şenlik, davetiye, duvar gazetesi vb.)
Merkezi konferans öncesi bazı kentlerde yerel konferanslar yapılır. Liseli genç kadınlar arasında çalışma da konferans süreciyle canlanır. Bütün bu kampanya çalışması kadınlar için son derece etkili bir 8 Mart hazırlığı anlamına da gelmektedir. Nitekim 8 Mart mitinginde ÜGK kortejlerinin yaygınlığı ve kitleselliği açısından zirve noktası yaratılır.

20’den fazla kentten 200 genç kadının katılımıyla Ankara’da toplanan ve iki gün süren öğrenci kadın konferansı bu toprakların devrimci demokrat mücadele tarihinde bir ilktir. Katılımcıların çoğunluğunu üniversiteli genç kadınlar oluşturur. Liseli genç kadınlar ve işçi-işsiz genç kadınlar da temsil edilir. Konferans, öğrenci kadınların güncel sorun ve taleplerini, geride kalan dönemde edinmiş oldukları mücadele ve örgütlenme deneyimlerini, biçimlerini tartışır. Bütün bu konularda karar alır. Konferans kararları arasında yer alan öğrenci kadın derneği kurma kararı bilhassa bir ilk olarak dikkat çekicidir.

Öğrenci kadın konferansı ile ivmelenen genç kadın çalışması, İstanbul’da bir öğrenci kadın derneğinin kurularak, bu çalışma için genç kadın kadroların ayrılması ile yeni bir mevzi kazanır. Genç kadınların yönetimindeki dernek, kadınlara yönelik özgün çalışmaları kurumsallaştırma, derinleştirme, somut bir örgütlenme adresi gösterme, genç kadınların örgütlenme araçlarını yaratmak bakımından önemli bir yanıttır.

Kadın Devrimi Çizgisi

2010’lara gelirken genç kadınlara yönelik siyasal ve örgütsel çalışmaların git gide daralmasının önüne geçilemez. Bu daralma döneminden çıkış müdahalelerinden biri olarak, 2. genç kadın konferansı 2012’de gerçekleşir. Genç kadınlar konferansın hazırlanması ve düzenlenmesinde önceki konferans deneyimlerine yaslanır. Bu defa İstanbul’da toplanan konferans, üniversiteli ve liseli genç kadınların mücadeleleri ve örgütlenmelerine dair perspektifi günceller ve üniversiteli, liseli, işçi-işsiz genç kadınların mücadele aracı olarak yeni bir örgütün temellerini atar.

Sosyalist kadın aydınlanması artık kadın devrimi çizgisi ve politikasının kadınların bütünüyle özerk örgütlenmesinin oluşumuna, erkek egemenliğine karşı düşüncede ve eylemde kapsamlı devrimci yenilenmeye açılmaktadır. Bugünün ataerkil kapitalist dünyasında, erkek egemenliğine karşı kadın özgürlük mücadelesi ile sermaye egemenliğine karşı proleter kurtuluş mücadelesinin iç içe geçtiği, proleter devrim ile kadın devriminin birliği olarak gerçekleşecek toplumsal devrimin böylece ikili karakter taşıması gerektirdiği anlayışı, programatik ve stratejik sonuçlara doğru ilerlemektedir.

İradeleşmek, özgürleşmek için; ÖGK

”Hiçbir mücadele kendi komuta gücünü açığa çıkarmadan başarıya ulaşamaz”

Nasıl ki proletarya, burjuvaziye karşı örgütlendiği oranda bir kuvvet oluyorsa, kendi mücadelesini örgütlüyor ve örgütlerini yaratıyorsa kadın cinsi de kadın kurtuluşunu örgütlemek istediğine göre bir kuvvet olarak örgütlenmelidir. Hem erkek egemenlikli kapitalizme hem de erkek gericiliğine karşı; erkeğin hiçbir tahakkümünün olmadığı kendi örgütlerini açığa çıkarmak ve örgütlenmek zorundadır. Ancak bu koşul altında cins bilinci bir güce dönüşür ve bu yolla kadın dayanışması örgütlenir, kadın aklı ve iradesi açığa çıkar. Parçalı kadın duruşu ve gücünü bütünsel iradeye dönüştürecek şey, kadın kitle çalışmasını bütünlüklü kılacak şey kadın cinsinin kendi örgütlerinde birleşmesi olacaktır çünkü kadının gücü kadın örgütüdür. Erkek egemenliğine karşı mücadele tekil değil,örgütlü mücadele ve örgüt sorunudur. Dolayısıyla kadın örgütü zorunluluktur. Amacımız politikayı, hayatın her alanını kadın aklıyla ele alan ve kadın yararına değiştirmeyi isteyen; önderleşen kadın bilincini örgütleyebilmek, her alana kadın aklını, tarzını, ruhunu ve rengini taşımaktır.

ÖGK, erkek egemen şiddete maruz bırakılmış, bu şiddete karşı çıkan kadınların mücadele adresidir. Erkek egemenlikli kapitalizme, heteroseksizme karşı kadınların kurtuluşu için mücadele eder. Politik çalışmasının temelinde genç kadınlar arasında cins bilincini yaymak, genç kadın mücadelesini yerel ya da genel konular etrafında örgütlemek vardır. Bu amaçlar doğrultusunda kadın örgütleri ile birleşik mücadele örgütleme yönelimindedir. Genç kadınların sorun ve talepleri ile ilişki kurar, sorun ve talepleri zemininde kadın özgürlük mücadelesi etrafında genç kadınları seferber etme göreviyle hareket eder. ÖGK, siyasi faaliyetini sokakta örgütlemeyi, genç kadınlar arasında sokak eğilimini esas alır. Erkek-devlet şiddetine karşı öz savunma pratiklerini yayma ve öz savunmayı örgütlü kılma, genç kadınlara alanlar yaratma hedefi vardır. ÖGK çalışmasında bulunan genç kadınlarda cins bilincini örgütlemek ve özgürleşme yolunda adımlar atmalarını sağlamak ÖGK’nın görevidir. Toplumsal devrim için, kadın devriminin genç kadın kadrolarını yaratmak ÖGK’nın ihtiyaç ve görevlerindendir. Amaç- araç arasındaki ilişkiyi somutlama yöntemleri vardır. Yerel ve merkezi düzeyde dergi, bülten, fanzin, posta çıkarmak, etkinlik ve eylemler yapmak, ihtiyaca bağlı yeni örgütlenme araçları oluşturmak somutlama biçimlerindendir.

ÖGK, 2012 yılında kurulmuş liselerde ve üniversitelerde yaygın çalışmalar örgütlemiştir. 2015 yılına geldiğimizde tarihi bakımından en özel dönemlerinden biri olan Rojava Kadın Devrimi ve ihtiyaçları ile buluşmasındaki pratiği ayırt edici olmuştur. ”Beraber Savunduk Beraber İnşa Edeceğiz” kampanyası içerisinde kadın devrimi ile buluşma çağrısı yapmış, tecavüzcü barbar IŞİD çeteleri tarafından yerle bir edilmiş bir kenti yeniden inşa çağrısı örgütlemiştir. Suruç Katliamı ile ÖGK üyeleri ile beraber 33 düş yolcusu katledilmiştir. Katliamın ardından yürütülen Suruç için Adalet çalışmasının da etkin örgütleyicilerinden olmuştur.

ÖGK politik faaliyetini uzun bir dönemdir kampanya tarzında örgütlemektedir. Genç kadınlarla sistematik ilişki kurmada her dönem düzeyini geliştirmek için çabalamış, kadın devriminin adımlarını günlük siyasi faaliyetinin parçası haline getirmeye çalışmıştır. Bu kapsamda kampanyalar örgütlemiş son yıllarda önemli deneyimler açığa çıkarmıştır. 2018 yılında cinsiyetçiliğe karşı farkındalık yaratmak için başlatmış olduğu Küfürsüz Hava Sahası kampanyası hızla yayılmış ve etrafında bir kamuoyu oluşturmuştur. Ankara’da katledilen ve erkek yargı tarafından kapatılmaya çalışılan Şule Çet’in davasını kadınların mücadele mevzisine dönüştürme, kadınların adalet mücadelesini en geniş ve yaygın biçimde örgütleme pratiğini açığa çıkarması için Şule Çet için Adalet Komisyonları’nı kurmuş ve Şule için yürütülen adalet mücadelesinin temel muhatabına dönüşmüştür, farklı kentlerden yüzlerce kadını mahkeme önünde buluşturmayı başarmıştır. Dersim’de kaybedilen Gülistan Doku’nun ardından Gülistan’ı bulmak amacıyla Gülistan Doku için Adalet Komisyonları kurmuş ve çalışmalarını hala sürdürmeye devam etmektedir.

Bu deneyimler dışında sayısız çalışma örgütlemiştir, kadın özgürlük mücadelesini büyütmek genç kadınları özgürlük mücadelesinin bir parçası haline getirmek için çalışmaya devam edecektir. Genç kadınların özgürlüğü örgütlü mücadeleden geçer. ÖGK’nın tarihiyle beraber başardıkları, dokunduğu ve değiştirdiği genç kadınlar, giriştiği mücadeleler ve kazanımları bunun bir örneği olarak önümüzde durmaktadır. Bu tarih, deney ve birikimler bizimdir. Yürünecek yolumuz, uğruna mücadeleyi büyütecek bir kadın devrimi iddiamız var.
Başaracağız.